Re/cep bey sözüm sana... sana şiirli mektup; Uzun oldu, bu yüzden biraz tehirli mektup... Bu mektup ne efsunlu, ne de sihirli mektup;
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Mağrurluk hırkasını sırtına giyen sensin; Vatandaşa “ananı al da git” diyen sensin! Şehitleri bir “kelle” yerine koyan sensin!
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Mütâreke dönemi yoktu böyle ihânet; Türkleri azınlığa düşürdünüz nihâyet! Tilkiye kuyruğunu etmiyoruz şikâyet;
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
İster Gürcü, ister Laz, ister Kürt, ister Çerkez... Kim gocunur Türklük’ten aç tarihi, bak bir kez! Neden şimdi ayrı bir telden çalıyor herkes?
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Mecliste “bölücüler” bir demokrat donunda; Ne meclisi, cılkını çıkardılar onunda! Ülkeyi “ekseninden” kaydırdınız sonunda;
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Herkesin dilinde bu... “Açılım da, açılım...” Güzel birşey deyin de, hep birlikte açalım! Türkiye mi düzlükte? Nedir bu poz, bu çalım?
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
İşçinin ve çiftçinin iliğini emene; Kim engel olacaktır “bir dakika” demene? Vatandaşın önüne sandıklar geldi gene;
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
“Lopur lopur” yutarken kimse demez, yerim dar; Yiyin ağalar yiyin, çatlayıncaya kadar! Bir insan iktidarı ömründe bir kez tadar...
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Çarşaf çarşaf ilânla istediğin yeri sat; Bir daha ele geçmez bu bol ak/çalı fırsat! Elbet tarih yazacak kim haindir, kim fesat?
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Bu ülkenin başından eksik etme illeti; Makarna, kömür, dağıt dilenci et milleti! Türk halkı daha kaç yıl çekecek bu zilleti?
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Vatandaşın yarısı özlerken bir tas aşı; Damadın, oğlun, kızın... tuttu bir köşebaşı. “Bir gemicik” almanın yoktur elbette yaşı...
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Yürekler kan ağlarken her şehit haberinde; Gözyaşı hüküm sürer ülkemin kaderinde! “FOS” çıktı s/açılımın!.. yeller eser yerinde;
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama... Ne kadar “aydın” varsa, tutuklatıp susturdun; En sonunda ülkenin yarısını pusturdun! Çapulcuyla dövüşen askere kan kusturdun!
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Bir defa ağzınızdan duyulmadı “TÜRK” sözü! “Kırk kimlik” çıkardınız deştikçe etnik közü!.. Bak, yerini değişti yeryüzüyle gökyüzü...
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
İnsanların ne aklı alıyor ne de usu? Bu dişleri sökülen ordu mu, Türk ordusu? Hergün ayrı bir tezgâh, hergün ayrı bir pusu...
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Devlette ne gelenek, ne de töre koydun sen; İşleri ya şaşıya ya da köre koydun sen! Satılmadık ne bir köy ne de yöre koydun sen!
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Devleti bu pisliğe nasıl edersin âlet? Senin eserin senin “HABUR’daki rezâlet!..” İster mecliste ağla, ister feryat figan et;
Re/cep bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Ben miyim yüreğinde bayrak edinen kini! Ben miyim yele veren “DOKSAN YILLIK” ekini! Ben miyim şu “havuzlu villâların” sâkini!
RE / CEP bey, Türkiye’yi boş yere oyalama; Hâyırlara gebedir bu hâyır/lı oylama...
Hüsnü Özdilek
20.08.2010 / Düsseldorf /Almanya |