Olgun gözyaşının esirinin rüzgarı,
Sevgilinin çenesi delse şevk ile kalpleri,
Bense bölüm bölüm söz ile hikaye,
Edip söyleyip yazdırırım zevk ile yüreğimin çimli(aştan)yerini.
Dikse yüreğimin yırtık yerini ben ona toprakta olurum suda olurum havada olurum ateşte olurum..
Sabah rüzgarı ile bahar sultanından müjde gelsin,
Yeter ki bülbülü bekleyiş sıkıntısından kurtarsa..
Çölden gelen sıcak ve zehirli olan o rüzgar olmasın tasalı ,sevgilinin içi kamçı
Gibi sussun sözleri söylemesin süslü sözleri şiire(yüreğe)toplamasın..
Yazık can veren şaraba çünkü talihsiz gönül,
Kan döken sevgili yürek katilidir ey bülbül,
Anlasın artık gerçeği bu aşk eskidir,
Ey Bahayi!Gam yarasının,yaralı gönülden cana geçmemesi için,
Sevgili lütuf merhememini esirgemesin..
Demlenelim sığınıpta şu mum gibi yanan ruhun,kalbin sohbetine gönül,
Ayarını yerine getirirsin kazıpta mekanı matemdir hüzündür gönül,
Yalan değil yürekten çıkan söz süslü,doğru sözdür gönül,
Sevinçli aşkın tacı gibi şahmarandır gönül,
Gönül hem kadeh hem bade hem de şuh bir sakidir,
Kısacası aşıkların zevk sahibi olanıdır..
Bu aşkı veren pir,imdada koşan Hızır niçin bu aşkı heves sanar hastamıdır delimidir o bilmem,
Hiç uğruna akıtılan gözyaşları hiç değildir bu gözyaşı eğridir gönül,
Bu şiir hüzünlüdür bu dünyanın sevgilisine kavuşamamaktan,
O dünyanın sahibine ahenkli sözlerle mum ve kelebektir gönül,
Sevgilinin yüzünü bir an görebilmek için bin can feda etsem çok mu?
Gönül ne zamandan beri onun aşkının tutsağıdır?
Hiç korku yoktur bırak bir(Allah)olsun kalbinin içinde,
Senin meselen bu tesdisli şiirin sırrını öğrenmede o sır da Nefidir..
Kimdir kimdedir yüce sözün sahibi,kalemi gönül,
Kocamıştır yaşlanmıştır dünyanın yılı eskidir aşkta(gül)eskidir gönül,
Sevgin gönüldedir bu can ve beden senin yolunda toprak olsun,
Ben ölürsem gönül mana aleminde sonsuza kadar yaşar..