YALANCI SEVDA
Tuzak olur kurulursun yüreklerin
En kuytu köşelerine
Anahtarsız bir kelepçe
Dipsiz bir kuyu olursun bazen
Bazen de saklanırsın bir yudumda tükenesi
İçki şişelerine
Nedir bu bakarkörlüğe sebep?
Nedir bu vurdumduymazlığın nedeni?
Ah be SEVDA Ahhh…
Hangi taşı kaldırsam altından sen çıktın
Kim çekti seni Zeytin gözün üstündeki sürmeye
Kim ördü seni sevdalığın saçındaki sırmaya
Kim kattı seni Kara kızın dilindeki hurmaya
Bir türkü duyulur yanık yanık
Sonu muamma bir yolun
Yönü meçhul yolcusunun dilinden
“İşte gidiyorum çeşmi siyahım
Aramıza dağlar sıralansa da”
Sana mı gelir, senden mi kaçar bilinmez
“Katil sen misin” derim
Değilim dersin
Ya bu yüreklere gelen kurşunun silahı kimde?
Kim basıyor bu tetiğe?
Ah yalancı sevda ahhh..
Kabak teveklerini uç uca bağlattırıp
Yerden kalkan tozdan medet beklettiren de,
Kapısı önünden geçerken eşekten düşürten de,
Kırağı gecelerde ayak yalın yolları şaşırtan da
Sen değil misin?
İşte böyle gülünç oluyorsun bazen
Ya gecenin karasında sessiz sessiz ağlatan
Ya gurbetin yollarında karaları bağlatan
Ya da
“Bir ah çeksem karşı ki dağlar yıkılır,
Bugün posta günü canım sıkılır” dedirterek
Cana gam düşüren de sen değil misin?
Yüreğime düşmüşsün bir kere
Atsan atılmazsın,
Satsan Beş para etmezsin belki,
Amaaaa…
Öyle acımasız bir güce sahipsin ki
Nice paşaları padişahları önünde diz çöktürmüşsün
Ah be sevda
İki kelimeyi bir araya getiremeyen bana
Şiir yazmayı da öğrettin ya
Helal olsun sana…
Sağol…..
İhsan ŞOLA
Kabak teveği= Kabak bitkisinin uzayan kolları. Uç uca bağlayarak kimin ki daha çok toz kaldıracak diye tozlu yerlerde sürüklerdik. |