Kavuşmaya ramak kalmıştı… Evliliklerinin bahar aylarını yaşıyordu. Mardin’in dağlarında, güneşin tepeden süzülen sıcağında bağrı yandı. Seneyi geride bıraktı, ayları da, haftaları da. Geriye sayılı günler kaldı. Hasret kokan günlerin acısını çıkartmak için, ipek saçlı karısını ve güzel kızına sarılacağı hayallerine daldı… Güneş ateş topu gibi tepesine indi. Telefonu eline aldı… -Aşkım az kaldı. Sabır, az daha sabır. Bu Mardin’ deki son görevim. Bir sonraki hafta eşi ve kızı yanına gidecek ve 15 günlük iznini ailesine Mardin’i gezdirecekti. Ailenin tek erkek evladı, karısı ise ailenin tek kız idi. Mardin’e ataması yapıldığı sırada ailesini götürememişti. Evini memleketine yerleştirip görev yerine yalnız gitmişti. Ataması batıya yapılmış, görevinin son günlerini tamamlıyordu. Görevi bitecek iznini yine Mardin’de ailesiyle geçirecekti. Eşi: gelirken ne istiyorsun. Söyle canını ne istiyor. Oy! Hayatım Mardin’in güneşi kavuruyor. İçim yandı. Bir bardak buz gibi su istiyorum. -buz gibi sudan çok ne var. al gülüm buz gibi bir bardak su. -Uzat elini, önce bardak tutan elini okşayım sonra suyu içerim. -Oyy gülüm, yüreğim serinledi. Sanki bağrıma soğuk sular serpildi. Serpildi de, gerçekten elinden su içer gibi oldum. -alt tarafı bir bardak su. Ne var bu kadar sevinecek? -öyle deme bir tanem, güneş ciğerlerimi yaktı. Tıpkı sana ve kızıma duyduğum hasret gibi. -az kaldı bilemedin iki gün sonra yanındayız. Ve ayrılık vakti geldi. -kızımı benim yerime kucakla, koklaya koklaya öp yerime. Dedi ve telefonu kapadı. Kavuşmanın hayalleri… Ve hayal dünyası karşıdan gelen bir kör kurşunla son buldu. -oy anam yandım! Bacağına alan tek kör kurşun, bir film şeridi gibi geçti. Karısı ve kızıyla Mardin’in dar sokaklarında el el tutuşup gezmenin portresini çizdi. Ani bir hamle ile ayağa kalktı. Bu kez hain kurşun her zaman olduğu gibi adres sormadı. Kalbinin tam orta yerine saplandı. Olduğu yere yığılarak tek cümle, son cümle çıktı kuruyan dudakları arasında; -oy yandım anam, yandı karım, yandı kızım, yandı anam-babam! Ve yandı bir aile… NOT: üç yıl önce yaşanan talihsiz bir hadise. Arkadaşıma Allah’tan sabır, merhum eşine Allah’tan rahmet olsun. Bir daha hiç aileler yanmasın dileğimle, umudumla. Kimse yanmasın! Ulviye Ay 10/09/09
|